Endişe ve yoksulluğun ortasında sıcaklık ve erdem arayan Magnus von Horn’un Oscar® adayı başyapıtı, 20. yüzyılın başlarındaki Danimarka’nın derinlikli bir portresini çiziyor. Hâlâ güncelliğini koruyan gerçek olaylara dayanan bu gotik masal, geçmişle sert bir yüzleşme gibi.