“Herkesin belirli uzmanlık alanlarına bölündüğü bir dünyada, başka bir disipline ait ufacık bir kıvılcım bile sanat için büyük bir adım anlamına geliyor.” — Amit Dutta

1977 yılında Jammu kentinde doğan deneysel sinemacı Amit Dutta, Hindistan sinemasının benzersiz seslerinden biri. Sanat, tarih, mimari, mitoloji, masallar, edebiyat, müzik, doğa, hatta satrançtan ilham alan Dutta’nın yapıtları, tüm bu farklı disiplinlerin kesişim noktasında hakkıyla anlaşılabilir ancak.

Film sektörünün alışılmış ağlarının dışında bir hayat süren Dutta, Himalayalar’da, sakinliğiyle bilinen Kangra bölgesini hem evi hem de ilham kaynağına dönüştürmüş bir isim. Yönetmenin filmleri, yıllar içinde, Venedik ve Rotterdam gibi pek çok önemli festivalde ilgiyle karşılandı, dünyanın pek çok yerindeki sinema severlerden takdir gördü.

Farklı disiplinlerde çalışmalar üretmeyi seven Dutta, aynı zamanda, deneysel ve otobiyografik metinler kaleme alan bir yazar. Yazdığı kitaplar, filmleriyle sıkı bir ilişki içinde. Onun film çekme ve kitap yazma pratiklerinin birbirlerini etkiledikleri rahatlıkla söylenebilir. Filmlerine metinleri sıklıkla dahil ettiğini biliyoruz. Metinlerin yanı sıra, geometrik şekiller, ses tasarımları, doğaya ait imgeler de kendilerine bu filmlerde çokça yer buluyor ve her izleyişte farklı çağrışımlar yaratıyor. Dutta’nın adeta bir meditasyon deneyimini andıran filmleri, zaman ve mekan arasında özgün bir ilişki kuruyor diyebiliriz. İzleyici bu filmlerde, geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek arasında eşzamanlı bir varoluşu hissedebiliyor.

Kendine ait bir dil kurmuş bu çok özel sanatçının toplu gösterimini sunmaktan dolayı büyük mutluluk yaşıyoruz.

Rupert Graves

Actor

Kendisi