Fikirleriyle, yazılarıyla sinema dünyasında büyük iz bırakan, Türk Sinematek Derneği’nin kurucularından Onat Kutlar’a adanmış bu belgesel, yalnızca güçlü bir portre olmakla kalmıyor, sinemamızın yakın tarihinde bizi hem politik hem de tutkulu bir yolculuğa çıkarıyor.