Marba ve Aras, memleketlerinde yaşanan çalkantılardan sonra kendi topraklarını terk etmek zorunda kalırlar. Yeni bir hayata başlayabilmek umuduyla, yürüyerek çölleri geçer, dağları aşarlar. Neredeyse tüm erzaklarının bittiği sırada, bomboş arazinin ortasında bir ev görürler.
Barış Atay’ın yönetmenliğini üstlendiği ikinci filmi, asırlardır kırılamayan kısır döngülerin, iktidar savaşlarının, göçlerin temsilini sunarken güçlü bir atmosfer yaratıyor. Bir yandan çağımızın meselelerini anlatırken bir yandan da zamansız olmayı başarabilen, gerilimi yüksek bir politik alegori.