Konu bulmakta güçlük çeken genç bir yazar, bir sabah erkenden İzmir sokaklarında dolaşırken bir afiş gözüne ilişir. Afişte genç bir şarkıcının yüzü vardır: Sevim Suna. Tam o anda yanına yaklaşan bir adam, kadının asıl adının Vasfiye olduğunu söyler.

Vasfiye kimdir? Bir kadın, bir fantezi, belki de onu tanıdığını iddia eden erkeklerin bir tezahürü. Atıf Yılmaz’ın kimlik ve güç üzerine düşünen filmi, parçalı erkek anlatıları üzerinden bir hayat hikayesi anlatarak gizemli başkahramandan ziyade onu tanımlamaya çalışanların portresini çiziyor.