Birbirinden güzel, heyecanlı, inanılmaz filmler.
Tahran sokaklarında arabasını süren bir kadının, yan koltuğuna oturanlarla gerçekleştirdiği sohbetleri izleriz. Yolcular arasında, nikah masasında terk edilen bir gelin de vardır, otostop çeken bir seks işçisi de. Bu sohbetlere kulak misafiri olurken, karşımızda bir İran portresi şekillenir.
Dijital kameranın getirdiği olanaklarla ilk denemesini yapan Abbas Kiyarüstemi, basit bir fikirden yola çıkarak, 21. yüzyıl sinemasına damga vuran yenilikçi yaklaşımını bir kez daha ortaya koyuyor. Minimalist bir tasarıma sahip, cesur ve çoğulcu bir İran tablosu.