Birbirinden güzel, heyecanlı, inanılmaz filmler.
Suriye’den kaçıp Finlandiya’ya sığınmak isteyen Khaled, kömür dolu bir konteynerin içinde Helsinki limanına varır. Khaled’in yolu, hayatını baştan aşağı değiştirip kendini bir restoranı yeniden canlandırmaya adayan Wikström’le kesişir. İkisi de kendilerine yabancı bir dünyada ayakta kalmaya çalışır.
Aki Kaurismäki’yi, hayalcileri, uyumsuzları, dibe vurup yeniden ayağa kalkanları anlatan büyülü ve melankolik masallarıyla tanıyoruz. Kuzey mizahının kralı Kaurismäki, göçmen krizine hümanist bir bakış atarken şu soruları sorduruyor: Ev dediğimiz şeyin anlamı nedir? Onu bulduğumuzu nasıl anlarız?