Birbirinden güzel, heyecanlı, inanılmaz filmler.
Yönetmen Manoel de Oliveira, Porto’da yıllarını geçirdiği evden biriken borçları nedeniyle çıkmaya hazırlanır. Bu evde, doğrudan seyirciye hitap ederek, bizzat kendi ailesinin geçmişinden, sinemadan, mimariden bahseder. Askeri dikta rejimiyle arasında yaşananları yeniden canlandırır.
Manoel de Oliveira’nın uzun süre saklı tuttuğu belgeseli, Portekizli ustanın mahrem bir otoportresi. Sinema, mekan ve dikta rejiminde yaşam üzerine düşüncelerle dolu bu belgeselde, bir Beethoven konçertosunun ve projeksiyon makinesinin sesleri arasında, anılar somut birer şiir halinde cisimleşiyor.