1916 yılında Karadeniz’den sürülen Rumlar arasında Eleni ve ailesi de vardır. Mersinli bir aile onu evlat edinir ve adını Ayşe olarak değiştirir. Eleni, ailesine duyduğu özlemi yıllar boyu bu evde Selma ile gidermiştir. Selma hayatını kaybedince, Eleni kendi köklerine doğru bir yolculuğa çıkar.

Karadeniz’in puslu yaylalarında, yıllarca kimliğini gizlemek zorunda kalmış Eleni’nin hafızasında, anıların toplumsal belleğe karıştığı bir yolculuk. Angelopoulos’la beraber çalışmış Petros Markaris’in de imzası bulunan öyküde Yeşim Ustaoğlu, göç, kimlik ve yurt kavramları üzerine düşündürüyor.