Lars von Trier, Amerika’ya ayak basmamış olmasına rağmen Dogville ile Amerika’nın toplumsal değerlerini sert bir şekilde eleştiriyor. Brecht oyunlarını andıran film, Nicole Kidman’ın başı çektiği yıldız kadrosuyla küçük yerlerin ikiyüzlülüğü ve önyargılarına keskin bir bakış atıyor.

Lars von Trier’nin Cannes’da Jüri Büyük Ödülü kazanan filmindeki olağanüstü performansıyla Emily Watson, Oscar®’a aday oldu. Erotizm ile hararetli dini inançları ustaca harmanlamasıyla efsanevi yönetmen Carl Dreyer’in filmlerini andıran Dalgaları Aşmak, aşk, inanç ve kefarete dair epik bir melodram.

Lars von Trier’nin Cannes’da tam üç ödül alan bu erken dönem filmi, yönetmenin en tuhaf ve aynı zamanda en kolay anlaşılır işleri arasında. Noir öğelerinden yaratıcı bir biçimde faydalanan Avrupa, geçmişin kabuslarında yolculuğa çıkan sarsıcı ve görsel açıdan büyüleyici bir gerilim.

Usta sinemacı Lars von Trier’den, en az kendi zihni kadar karmaşık ve derinlikli bir hikaye. Kölelik gibi son derece hassas bir konuyu ele alan bu hazmı zor film, öncüsü Dogville gibi Brecht oyunlarını andıran havası ve Amerikan karşıtı tonuyla sarsıcı bir dünya kuruyor.

Suçluların zihinlerinde büyüleyici bir yolculuğa çıkan ilk filmi de dahil, Lars von Trier’nin aşırı uçlara duyduğu ilgi tüm filmlerinde açıkça görülüyor. Eskimiş fotoğrafları ve bulanık hatıraları anımsatan sepya tonlarıyla Suç Unsuru, Avrupa’nın değişimini, hatta belki de dağılışını çağrıştırıyor.